Telefon
WhatsApp
MHP'li Yurdakul’dan şehit yakınları ve gaziler için ‘harekete geçme’ çağrısı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, “19 Eylül Gaziler Günü” dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.

MHP’li Yurdakul’un açıklaması şu şekilde;

GAZİLERİMİZ VE ŞEHİT YAKINLARI İÇİN HAREKETE GEÇELİM

Türkiye Cumhuriyetinin 102’nci yılının arefesindeyiz. Ülkemiz bundan 100 yıl önce, dönemin en büyük ordularına ve onların yerel tetikçilerine karşı ayağa kalkarak varlık ve özgürlük talebini ortaya koyarak, kurtuluşa dair azim ve kararlılık göstererek bu aziz vatanı var etti. Balkanlar’dan, Ortadoğu'ya, Çanakkale’den Kars’a vatanımızın her bir karşını müdafaaya gayret ettik. Nihayetinde kurtuluş mücadelesini başarıyla tamamladık. Bu mücadeleler sırasında hayatını vatanımıza adayan kahraman Şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yad ediyoruz, Gazilerimize uzun ve sağlıklı ömürler diliyoruz. Bilindiği gibi Türk milleti olarak tarihin her döneminde işgalcilerle, bölücülerle ve çetelerle mücadele ettik, nitekim genç Cumhuriyetimiz gibi modern dönem Cumhuriyetimiz de hem dışarıdan hem içeriden malum çevrelerce ve bölücülerle tehdit edildi. Çok şükür Türk milleti ve güvenlik güçlerimiz, bu tehditler karşısında  birlik ve beraberliğini koruyarak mücadeleden geri durmadı. 100 yıldır hem milli güvenliğimiz hem toplumsal huzurumuz türlü odaklarca sınanmaya devam etti. Hepsinden yüz akıyla ayrılmayı başardık. Bu mücadelelerde milletimiz ve vatanımız için canını ve sağlığını kaybeden kahramanlarımız var. İşte bugün bu kahramanlarımız ve geride kalan emanetleri için harekete geçmeliyiz. Gazilerimizin ve Şehit yakınlarının hayatlarını kolaylaştırmak mümkün. Bu toprakları vatan yapanlar için bu vatanı Cennete dönüştürmek, hepimizin boynunun borcu olmuştur.

HİZMET ETME SIRASI TÜRK MİLLETİNDE

Şehitlerimiz ve Gazilerimiz bu vatana ve millete hizmet ettiler. Bugün sıra bizde; Şehit ailelerimize ve Gazilerimize her fırsatta şükranlarımızı ve hürmetimizi göstermek durumundayız. Siyasetçiden vatandaşa, bürokrattan yargı mensubuna hepimiz bu konuda üstümüze düşeni yapmak üzere hazırda beklemeliyiz. Elbette bu hususta görevin büyüğü siyasetçilere düşmeli; kanunlarda ve kamu hizmeti süreçlerinde Şehit yakınlarını ve Gazilerimizi kayırmalı ve hayatı onlar için kolaylaştırmalıyız.

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İÇİN DÜZENLEMELER

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bizim tutumumuz toplumun her kesimi tarafından bilinmektedir. Samimi duygu ve arzularımızla Şehit yakınlarına ve Gazilerimize rahat bir nefes aldırmak ve onları mutlu görmek istiyoruz. Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin “Önce ülkem ve milletim” yaklaşımını ülkümüz olarak kabul ediyoruz ve Şehit yakınları ve Gazilerimiz için milli duygularında samimi olan herkese ortak bir paydada işbirliği çağrısında bulunuyoruz; gelin Şehit yakınlarını ve Gazilerimizi hep birlikte daha fazla gururlandıralım ve mutlu edelim.

EN İYİ REFAH VE MUTLULUK ŞARTLARINI SAĞLAYAN HAKKANİYETLİ BİR MAAŞ

Kahramanlarımıza ve ailelerine yaptığımız ziyaretlerde, istişare ettiğimiz Şehit yakınları ve Gaziler o kadar yüce gönüllüydüler ki mali konulardan hep kaçındılar. Ama yine de ivedilikle mali iyileştirmeler yapmak zorunda olduğumuzun farkındayız; Şehit yakınlarını ve Gazileri, ayırmaksızın mutlu ve müreffeh bir hayata eriştirmek istiyoruz. Türk milletinin bu hususta gereken özveriyi göstereceğini zaten biliyoruz. O halde geriye siyasi mekanizmaların çalışması kalıyor. Müşterek bir çalışmanın neticesinde; Türk milleti olarak, Şehit yakınlarına ve Gazilerimize nispeten daha huzurlu ve mutlu olabilecekleri bir mali çerçeve sunabiliriz. Senede bir maaş ikramiye gibi popülist ve siyasi yaklaşımlar yerine doğrudan TÜİK gibi kamu kurumlarımızın belirleyeceği en iyi refah ve mutluluk şartlarını sağlayan hakkaniyetli bir maaşı hem Şehit yakınlarına hem de Gazilerimize sağlayalım. Bu maaşın istisnasız her yıl enflasyon oranında ve refah payı içerecek şekilde iyileştirilmesini de karara bağlayalım. Bu yolla Şehit yakınlarını ve Gazilerimizi siyaset üstü bir değer olarak değerlendirdiğimizi de hep birlikte göstermiş olalım. Şehitler bir kez toprağa düşmüş olabilirler ancak onların yakınlarını ve Gazilerimizi senede bir maaş ikramiye gibi avutma cümleleriyle siyasi arenaya çekmenin Türk siyasetine yakışmadığını düşünüyoruz. Bu nedenlerle, ekonomimizin büyüdüğü yıllarda refah payı içeren ve enflasyon oranında artacak hakkaniyetli bir maaşın çözüm olacağını ifade ediyoruz.

HAYATIN İÇİNDE - BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE

Milletler, atalarına ve savaşçılarına gösterdikleri hürmetle varolurlar. Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli; “Türk vatanı Şehit ve Gazilerimizin kutlu bir emanetidir” diyerek vatanın gerçek sahiplerini işaret etmektedir. Bu çerçevede her vatandaşımız, önce yaşadığı çevrede sonra her fırsatta; işte, okulda, ulaşımda, çarşı ve pazarda kısacası hayatın her alanında Gazilerimize ve Şehit yakınlarına şükran duygusuyla yaklaşmalı, onlara hürmet göstermelidir. Okullarda çocuklarımızı Gazilerle buluşturacak toplantılar, çocuklarımızın bu vatana olan aidiyet hisleriyle birlikte Gazilerimize saygı ve sevgiyi de geliştirecektir. Bu konuda sosyal bir dönüşümü başlatma ihtiyacı ortadadır. Yalnızca milli bayramlarda değil; spor etkinliklerinde ve her sosyal toplantıda mümkün olduğunca Şehit yakınlarını ve Gazilerimizi onurlandırmak, onları böyle bir vatanda yaşadıkları için gururlandırmak zorundayız. İçinde zerre vatan sevgisi olan vatandaşlarımız bu hususta üstüne düşeni yapmaya hazırdır ve sadece bu ortamın hazırlanmasını beklemektedir. Belki esnaflarımız bu konuda yolumuzu açabilir; örneğin bir market; “Bu işyerinde Şehit Yakınları ve Gazilerimizin önceliği vardır” tabelasıyla onların sıra beklemeden işlem yapmasına, belki esnaflarımızın indirim yaparak Şehit yakınlarına ve Gazilerimize şükranlarını ifade etmesine şahitlik edebiliriz. Banka şubelerinde, kafelerde, benzinliklerde, kısacası her yerde Türk milleti olarak şükran ve minnet duygularımızı göstererek Şehit yakınlarına ve Gazilerimize olan duygularımızı gösterebiliriz. Bu yaklaşım, milli birlik ve beraberliğimizin de bir nişanesi olacaktır. Büyük milletler, ancak Şehit yakınlarına ve Gazilerine gösterdikleri hürmetin boyutları kadar büyük olabilirler.

SAĞLIKTA DA BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE

Söz Konusu Gazilerimiz ve Şehit yakınlarımız olduğunda kamu sağlık kurumlarının yanı sıra üniversitelerimizin ve özel sektör sağlık kuruluşlarının da ellerinden gelen tüm imkanlarla en iyi sağlık hizmetini sağlamalarını temin edecek bir yaklaşımı ve mevzuatı hayata geçirmemiz doğru olacaktır. Hastanelere adımlarını atar atmaz, ziyaretleri boyunca özel bir misafir olarak ağırlanacak Şehit yakınlarımız ve Gazilerimiz, hak ettikleri şekilde özel bir ihtimamla hastane ziyaretlerinden memnun ayrılmaları sağlanmalıdır. Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi; Şehit yakınları ve Gaziler bizim göz nurumuz, gurur nişanemizdir. Bu çerçevede elbette Türk milleti olarak kendi gözümüzün nuru olan Şehit yakınlarının ve Gazilerimizin yanında olmalıyız. Teşhis ve tedavi süreçlerinin her aşamasında; tetkiklerden ilaçlara, görüntülemeden protez ve ortez gibi ihtiyaçlara kadar hem Gazilerimiz hem de Şehit yakınları yanlarında Türk milletinin olduğunu bilecektir. Tetkikten tedaviye kadarki süreçlerde doğan fark ödemesi kavramını Şehit yakınları ve Gazilerimiz için mevzuattan çıkarmak en doğru yol olacaktır.

SOSYAL DEVLET - SOSYAL MİLLET

Gazilerimiz ve Şehit yakınlarının, Türk milletinin kıymetlileri olduğunu bilmeli ve toplum olarak bu bilinçle hareket etmeliyiz. Yardım ve desteğin tek başına devlet kurumlarına bırakılması düşünülemez. Bu sebeple her ilimizde ve mümkün olan her ilçemizde gönüllülerce oluşturulacak heyetler eliyle hem Gazilerimizin hem de Şehit yakınlarının başta manevi olmak üzere hem maddi hem manevi olarak destek göreceği yerel heyetlerin oluşturulması ve gönüllülük esasıyla faaliyet gösterecek bu heyetlerin yerel toplum tarafından da destekleneceği iletişim ağlarını harekete geçirmek zorundayız. Bu heyetler, yerel bürokrasi, siyaset, iş ve eğitim dünyasıyla sık sık bir araya gelerek hem toplumumuza hem de Şehit yakınlarıyla Gazilerimize dokunma fırsatı elde edebileceklerdir.

ANAYASANIN DA ÖTESİNDE BİR GÖNÜL İŞİ

Önerdiğimiz tüm hususlarda anayasamız da bu hassasiyetleri gözetmektedir. Anayasamıza göre: “Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.” Yalnızca anayasamız değil Türk milletinin vicdanı da önerdiğimiz hususların bir gönül işi olduğunu ve milli bir ödev bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Aksi halde yeni dünyanın risk ve tehditleri karşısında toplumsal birlik ve beraberliğimizin yozlaşması riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.

MÜSTAKİL BİR KURUM

Her ne kadar sevgi ve saygıyla birlikte gönül borcumuzu yerini getirme amacıyla Şehit yakınlarına ve Gazilerimize el uzatmamız ve onların yanında olmamız gerektiğini ifade ediyor olsak da bu konuda hızlı hareket edebilecek kurumsal bir mekanizmanın da faydalı olacağını görüyoruz. Bu çerçevede; ismi bir bakanlık olmasa dahi adeta bir bakanlık seviyesinde yetki ve imkanlara sahip olan kurumsal bir yapıya ihtiyacımız olduğu da aşikardır. Terörle demlenmiş siyasi yapılar bunu popülist ve şovenist bir biçimde belediyelerin içine hapsetmek istiyor olsalar da bu mevzunun siyaset üstü bir refleksle ele alınması gerektiğini ve bunun da müstakil bir kurum çatısı altında yürütülmesi gerektiğini ifade etmeliyiz.

Kahraman Şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler, tüm gazilerimize de esenlikler niyaz ediyorum. Türk milleti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederli ailelerimizin ve kahraman Gazilerimizin yanında olacaktır. Cennet vatanımız ve büyük Türk milleti, Şehitlerimize ve Gazilerimize ilelebet şükran duyacak ve minnettar kalacaktır.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Ankara Nöbetçi Eczaneler

E-Bülten Aboneliği